13 Aralık 2006

Commodore.Gen.Tr

Türk Amiga - Commodore sitesi

www.commodore.gen.tr

01 Aralık 2006

@Live adres alma

Sözü fazla uzatmaya gerek da yok bildiğiniz gibi microsoft msn messenger hizmetini 8,0 sürümü ile microsoft live olarak adını değiştirmişti.

Herşey live üzerine kurulunca tabii akıllarımızda @live.com adlı adresler alabilirmiyiz gibi sorular oluştu.

Buraya girerek Kaydol yazısını tıkladığımızda alltaki kodu adres çubuğuna yapıştırıp giriş yaptığımızda @live.com ve de @live.tr adresleri alabilmekteyiz. Ama sadece @live.com da live mail aktif oluyor.

Adres çubuğuna yapıştırılacak kod:

Javascript: var p = ‘live.’; var ds = new Array(’com’, ‘tr’); for (var i = 0; i <>

alıntıdır

PlayStation3’te geriye dönük uyum sorunu

Sony, üçüncü kuşak oyun konsolu PlayStation3’ün bazı eski oyunları işletemediğini açıkladı.

Japonya’da satışa çıkan PS3’ün geriye dönük uyumlu olacağı açıklanmış, ancak kullanıcılar önceki PlayStation’lara ait oyunları çalıştıramadıkları için şikayette bulunmuştu. Sony, yeni oyun konsolunda geriye uyum için internette güncelleme yayınlayacağını açıkladı. Japon gazetesi Sankei’ye göre, önceki konsollara ait 200’den fazla oyun PS3’te çalışmıyor.

http://www.ntvmsnbc.com/news/390789.asp

Plesk Video Dersleri

http://anope.net/www/index2.php?option=content&task=view&amp;id=54&

27 Kasım 2006

Kara enerjiye ilk kanıt bulundu

Evrenin yüzde 70′i kara enerji, yüzde 25′i kara madde, yüzde 5′i ise bilinen olağan maddeden oluşuyor.

Hubble Uzay Teleskobu, ilk kez Albert Einstein tarafından ortaya atılan evreni genişlettiği düşünülen kara enerjiye ait bulgulara rastladı.

Kara enerji adıyla tanınmlanan gizemli bir güç evrenin 9 milyar yıldır genişlemesine önayak oluyor. Kara enerjinin varlığı bilim insanları tarafından matematiksel olarak kabul ediliyordu, ancak direkt kanıt elde edilememişti. Hubble Uzay Teleskobu’nun tespit ettiği bulguler ise, Johns Hopkins Üniversitesi profesörü ve NASA’nin Uzay Teleskopları Estitüsü uzmanı Adam Riess’a göre “Kara enerjinin varlığına işaret eden ilk kanıtlar”.

http://www.ntvmsnbc.com/news/391327.asp

Open Office’e Excel Visual Basic for Applications Desteği

Google, 1 senedir Microsoft’u “ofisinden” vurmak için elinden geleni ardına koymuyordu; ancak Microsoft bu kez yeni iş ortağı Novell tarafından yara aldı! Google, geçen sene OpenOffice’i geliştirmek için OpenOffice.org ekibine maaşlı geliştiriciler kazandırmıştı. Çok geçmeden, Google kendi online ofis paketini de Internet’e aktardı.

OpenOffice’in Microsoft Office’e karşı gün geçtikçe daha fazla güç kazanması ve giderek daha fazla masaüstünde kendine yer bulması sürpriz değil. Oldukça ağır,kullanışsız ve fonksiyonsuz OpenOffice 1 serisinin ardından çıkan OpenOffice 2.0 serisi ile, Microsoft Office’e me kadar dişli bir rakip olduğunu gösterdi.Henüz 24 saat önce Novell’den gelen bir haber kafaları karıştırdı: Novell ekibinden Noel Power, artık Excel tablolarında kullanılan Visual Basic for Applications makrolarına da destek geldiğini açıkladı. Özellikle gelişmiş makrolar yazan ve bu Excel dokümanlarını OpenOffice Calc içinde açmaya çalışan kullanıcılar, zaten Calc’ın VBA makrolarını desteklemediğini biliyorlardır. Bu birçok Microsoft Office kullanıcısının OpenOffice’e geçmesini engelleyen bir nedendi; ancak VBA desteğinin gelmesiyle durum biraz daha OpenOffice lehine dönecek. Henüz VBA %100 desteklenmese de, alınan yol ümit verici. Ancak VBA desteğini aktive etmek isteyen kullanıcılar ya Novell’in OpenOffice sürümünü seçecek, ya da bir dizi sıkıcı işlemle uğraşmak durumunda kalacaklar. Çok kısa sürede VBA desteğinin tüm OpenOffice sürümleri ve OpenOffice içeren Linux dağıtımlarına girmesi beklense de, acele edenler VBA desteğiyle ilgili ayrıntılı bilgiye şu adresten ulaşabilirler:http://go-oo.org

www.pozitifpc.com

Google’dan Cep Telefonlarına Ücretsiz Gmail İstemcisi

Google, Gmail kullanıcılarının posta kutularına web tarayıcısını kullanmadan erişebilmelerini sağlayan ufak bir uygulamayı kullanıma sundu. Firmanın Gmail for mobile devices ismini verdiği uygulama, Java destekli cep telefonlarında çalışıyor, destekleyen telefonların listesi için tıklayınız

Uygulamayı cep telefonunuza yüklemek için, telefonunuzun içindeki web tarayıcısından gmail.com/app adresine girmeniz gerekiyor, bu adrese girdiğinizde telefonunuzun modeli belirlenip, size uygun Gmail mobile sürümü download etmeniz için sağlanıyor. Uygulamayı telefonunuza kurduğunuzda, her seferinde kullanıcı adı ve şifre girme gereği olmadan Gmail posta kutunuza erişebiliyor, posta alıp gönderebiliyorsunuz.

Sims2: Nikah Masası

http://www.youtube.com/watch?v=nUMZLyyVINE

İstiklal Marşı’nın ilk hali

http://www.youtube.com/watch?v=WPRPaD8Wo6s

OPENOFFICE’E EXCEL VISUAL BASIC FOR APPLICATIONS DESTEĞİ

openofficeGoogle, 1 senedir Microsoft’u “ofisinden” vurmak için elinden geleni ardına koymuyordu; ancak Microsoft bu kez yeni iş ortağı Novell tarafından yara aldı! Google, geçen sene OpenOffice’i geliştirmek için OpenOffice.org ekibine maaşlı geliştiriciler kazandırmıştı. Çok geçmeden, Google kendi online ofis paketini de Internet’e aktardı.

OpenOffice’in Microsoft Office’e karşı gün geçtikçe daha fazla güç kazanması ve giderek daha fazla masaüstünde kendine yer bulması sürpriz değil. Oldukça ağır,kullanışsız ve fonksiyonsuz OpenOffice 1 serisinin ardından çıkan OpenOffice 2.0 serisi ile, Microsoft Office’e me kadar dişli bir rakip olduğunu gösterdi.Henüz 24 saat önce Novell’den gelen bir haber kafaları karıştırdı: Novell ekibinden Noel Power, artık Excel tablolarında kullanılan Visual Basic for Applications makrolarına da destek geldiğini açıkladı. Özellikle gelişmiş makrolar yazan ve bu Excel dokümanlarını OpenOffice Calc içinde açmaya çalışan kullanıcılar, zaten Calc’ın VBA makrolarını desteklemediğini biliyorlardır. Bu birçok Microsoft Office kullanıcısının OpenOffice’e geçmesini engelleyen bir nedendi; ancak VBA desteğinin gelmesiyle durum biraz daha OpenOffice lehine dönecek. Henüz VBA %100 desteklenmese de, alınan yol ümit verici. Ancak VBA desteğini aktive etmek isteyen kullanıcılar ya Novell’in OpenOffice sürümünü seçecek, ya da bir dizi sıkıcı işlemle uğraşmak durumunda kalacaklar. Çok kısa sürede VBA desteğinin tüm OpenOffice sürümleri ve OpenOffice içeren Linux dağıtımlarına girmesi beklense de, acele edenler VBA desteğiyle ilgili ayrıntılı bilgiye şu adresten ulaşabilirler:http://go-oo.org/


pozitifpc

Stephen King’den aşk romanı

Amerikalı ünlü korku romanı yazarı Stephen King (59) “Lisey’s story” adlı bir aşk romanı yazdı. Romanının tanıtımı için on yıl aradan sonra Londra’ya gelen King’in romanında eşi Tabitha’dan esinlendiği belirtildi.King, kahramanı tanınmış bir yazarın karısı olan romanının otobiyografik olmadığını söyleyerek, roman kahramanı Lisey ile karısı arasında ve Lisey’in eşi Scott ile kendisi arasında farklılıklar bulunduğunu belirtti.

King, yeni romanında da ürkütücü ve karanlık görünümler bulunduğunu, “aksi halde bunun bir Stephen King romanı olamayacağını” söyledi.

King ayrıca, “Büyük kitaplar yazdım çünkü düşsel dünyama sığınmayı seviyorum” şeklinde konuştu.

32 yılda yazdığı 60 kadar kitabın 30′dan fazlası sinemaya uyarlanan ünlü yazarın eserleri 33 dile çevrildi ve 35 ülkede yayımlandı.

Stephen King’den aşk romanı

Amerikalı ünlü korku romanı yazarı Stephen King (59) “Lisey’s story” adlı bir aşk romanı yazdı. Romanının tanıtımı için on yıl aradan sonra Londra’ya gelen King’in romanında eşi Tabitha’dan esinlendiği belirtildi.King, kahramanı tanınmış bir yazarın karısı olan romanının otobiyografik olmadığını söyleyerek, roman kahramanı Lisey ile karısı arasında ve Lisey’in eşi Scott ile kendisi arasında farklılıklar bulunduğunu belirtti.

King, yeni romanında da ürkütücü ve karanlık görünümler bulunduğunu, “aksi halde bunun bir Stephen King romanı olamayacağını” söyledi.

King ayrıca, “Büyük kitaplar yazdım çünkü düşsel dünyama sığınmayı seviyorum” şeklinde konuştu.

32 yılda yazdığı 60 kadar kitabın 30′dan fazlası sinemaya uyarlanan ünlü yazarın eserleri 33 dile çevrildi ve 35 ülkede yayımlandı.

Yabancı isimli tabelaya yasak

Aydın Belediyesi, işyeri tabelalarında yabancı isim kullanılmasını yasakladı. Belediye, kent genelindeki tüm tabelaları denetim altına alırken, esnaf uygulamaya destek veriyor.

AYDIN - Son yıllarda iş yerlerine verilen yabancı isimlere karşı Aydın Belediyesi mücadele başlattı. Aydın Belediye Meclisi’nin oy birliğiyle aldığı karar gereği, kent genelinde ilan, reklam ve işyerlerine asılan tabelalarda yabancı isimler yer alamayacak.

Aydın Belediye Başkanı İlhami Ortekin, meclisin aldığı kararın ardından işyerlerini dolaştı. Kararla ilgili bilgi vererek, esnaftan destek isteyen Ortekin, “Belediye olarak yaptırdığımız kamuoyu araştırmasında, halkın yüzde 89’unun işyeri tabelalarının Türkçe olması yönünde fikir birliğinde olduğu ortaya çıktı. Amacımız tamamen yabancı özentisini kesmek. Özümüze dönerek; Türkçe’yi bozan, yozlaştıran, yabancı özentisinden, kültür istilasından kurtaracağız. Bunu yaparken de kimsenin canının yakarak üzerine gitmeyeceğiz. Öncelikle uygulamaya yeni tabela alanlardan başlayacağız. Eskilere için de zaman içersinde tescilli olmayanları düzeltme yoluna gideceğiz. Bu konuda yasa maddesi bulunduğunu bilinen bir gerçek. Uluslararası kayıtlı tescilli markalar dışındaki tabelaların Türkçe olma zorunluluğu kararı meclis tarafından alındı” diye konuştu.

ESNAF KARARI DESTEKLİYOR
Aydın Esnaf Odaları Birliği Başkanı Hulusi Akşit de, kararın doğru olduğunu belirtirken “Görüşümüz belediyenin kararı doğrultusundadır. Türk isimli işyerleri şimdi yabancı isimlerle donatılmıştır. Fast-food gibi ne olduğu bilinmez kelimelerin esnafa zarar verdiğini gördük. Esnaftan tepki görmedik, şu anda karara saygılılar. Bu karar tüm Türkiye’de uygulanmalı ve Türkçe’nin gündemde kalabilmesi sağlanmalıdır. Karar, oda başkanlarımız tarafından üyelere bildirilecek” dedi.

26 Kasım 2006

Nokia N95

Finlandiyalı mobil iletişim cihazları devi Nokia’nın Nseries multimedya bilgisayarları serisindeki en yeni ürünlerden olan Nokia N95, “Popular Science” dergisi tarafından En Yenilerin En İyisi (Best of What’s New) seçildi. Dergi her yıl, 12 kategorideki en önemli 100 teknolojik yeniliği inceleyerek yılın birincilerini seçiyor.Yeni Nokia N95, çift yöne kayarak açılan benzersiz kapağı, entegre GPS işlevi, 5 megapiksel kamerası, dijital müzikçaları, eksiksiz PIM (Personal Information Management – Kişisel Bilgi Yönetimi) işlevi ve yüksek hızlı kablosuz şebeke desteğiyle* üstün bir multimedya deneyimi sunuyor.

Nokia yetkilileri, En Yenilerin En İyisi ödülüyle ilgili bir açıklama yaparak şunları söylediler: “Populer Science dergisinden aldığımız bu ödül, Nokia Nseries’in yenilikçi yapısını kanıtlıyor. Üst üste iki yıl bu ödülü almaktan mutluluk duyuyoruz. 2007 yılında piyasaya sunulacak olan Nokia N95, en yeni özellikleri içeren multimedya deneyimleri yaşatıyor. Günümüzün mobil ortamında ihtiyaç duyulan tüm özellikler, yani eğlence, PDA işlevleri ve en önemlisi de bağlanabilirlik N95’te bir arada sunuluyor.”

“Popular Science” dergisi editörleri de ödül ile ilgili olarak şunları ifade ettiler: “En Yenilerin En İyisi ödülü, binlerce ürünün değerlendirildiği yoğun bir sene sonunda ‘en iyi’ seçilene bir övgü ve takdir niteliğindedir. Ödül, günlük yaşantımızı etkilediği gibi, gelecek ile ilgili görüşlerimizi de değiştiren ürünlere verilmektedir.”

En Yenilerin En İyisi ödülü hakkında

“Popular Science” dergisi editörleri her yıl binlerce ürünü inceleyerek, kendi kategorilerinde çığır açan ürün ve teknolojileri seçiyorlar. Bu seçimler sonucunda kazananlar, yani En Yenilerin En İyileri, derginin Aralık sayısında açıklanıyor. Ödüller, Otomotiv Teknolojileri, Havacılık ve Uzay, Otomobiller, Bilgisayar, Mühendislik, Cihazlar, Genel İnovasyon, Ev Eğlence Sistemleri, Ev Teknolojileri, Kişisel Sağlık, Fotoğrafçılık ve Rekreasyon olmak üzere 12 kategoride 100 yeni ürüne veriliyor. Nokia 2005 yılında da Nokia N90 ve Nokia N91 ile En Yenilerin En İyisi ödülüne layık görülmüştü.

Nokia N95 hakkında

Nokia N95’in çift yöne kayarak açılan yepyeni kapak tasarımı, harita okumaktan video izlemeye kadar tüm farklı seçenekler arasında geçişi kolaylaştırıyor. Üzerinde rakamların yer aldığı tuş takımı ekranın bir kenarına doğru kayarken, özel medya tuşları da karşı yöne doğru açılarak geniş ekran manzara (landscape) görünümü sağlıyor. Etkili 3 boyutlu grafikleri ile Nokia N95, istediğiniz servisi ya da özelliği kolaylıkla bulmanızı sağlayan kusursuz bir kullanıcı arayüzüne sahip. Nokia N95, video izleme-kaydetme, müzik dinleme, yüksek kalite fotoğraf çekme, İnternet’te dolaşma, hareket halindeyken de e-posta alma gibi işlemleri daha da kolaylaştırıyor.

Parmaklarınızın ucundaki entegre GPS ile yol bulmak kolaylaşıyor. Maps uygulaması 100’den fazla ülkenin haritasını içeriyor ve böylece kullanıcıların dünyayı keşfetmesini ve restoranlar, oteller gibi 15 milyondan fazla noktayı bulmasını sağlayan özellikler içeriyor.

Nokia N95’in Carl Zeiss optik destekli 5 megapiksel kamerasıyla baskı kalitesinde fotoğraflar ve DVD kalitesinde videolar çekilebiliyor. Fotoğraflar ve videolar, N95’in TV çıkışı ve UpnP (Universal Plug and Play – Evrensel Tak Çalıştır) özelliği sayesinde uygun olan herhangi bir ekranda da izlenebiliyor. HSDPA* (High Speed Downlink Packet Access – Yüksek Hızlı İndirme Paket Erişimi) şebekelerine uygun tasarlanan ve WLAN, EDGE ve 3G/WCDMA* bağlantılarıyla desteklenen Nokia N95, mükemmel kapsama alanı ve bağlantı hızı sağlıyor. Nokia N95, 2.6 QVGA 16 milyon renkli ekranı, çarpıcı 3 boyutlu grafikleri, 3 boyutlu stereo efekti sunan dahili hoparlörleri, standart 3.5mm jack çıkışı, veri transferine uygun microSD kartları ve mini USB özelliklerine sahip. Mini Map’li Nokia Web Browser kullanarak İnternet’te dolaşmak mümkün. Mini Map’in yeni özellikleri arasında hareketli araç çubuğu, şifre yöneticisi ve otomatik tamamlayıcı, Atom ve otomatik güncelleme desteği ile web kaynakları da yer alıyor.

Symbian işletim sisteminde çalışan lider yazılım S60’ı kullanan Nokia N95’e, oyunlar, navigasyon, eğlence, üretkenlik ve yaratıcılık gibi pek çok özellik yüklenerek, cihaz kişiselleştirilebiliyor. Nokia N95 kullanıcıları web’de Yahoo! Search’ten, Amazon’un MobiPocket Reader’ından, Flickr’dan yararlanabiliyorlar.

Müzeye uzaylı girdi

DENİZLİ’DEKİ UFO MÜZESİ’NDE İLGİNÇ İDDAALAR ORTAYA ATILDI

Olaya tanık olduktan sonra istifa eden görevlilere göre binaya gelen 15-16 yaşlarındaki garip görünümlü çocuk, 20 dakika içeriyi gezdi. Ardından hızla uzaklaşarak gözden kayboldu

MUSTAFA KAYA (DENİZLİ)


Görgü tanıkları (soldan sağa) UF0 Müzesi sorumlusu Sait Kızılhan, Güvenlik Görevlisi Halil İbrahim Gökçe ve Mağaza Sorumlusu Ramazan Tuna, olayın şokunu üzerinden atamadıklarını belirtti

Denizli’de uzaylılarla ilgili çalışmaları ile tanınan Funika Holding’in sahibi Nuri Sözkesen tarafından kurulan UFO Müzesi’ne, 15-16 yaşlarında bir uzaylının geldiği iddiasıyla jandarmaya başvuruldu.
Biri güvenlik görevlisi, birisi tekstil ürünleri mağazası çalışanı, birisi de müze sorumlusu olan 3 kişinin iddiasına göre, uzaylı çocuk, müzede 20 dakika kadar kaldı. Mağaza ve müze görevlilerinin müdahalesi üzerine koşarak dışarı çıktı; Denizli-İzmir karayolunu 3 adımda geçtikten sonra gözden kayboldu.

İfadeleri alındı
İzmir Asfaltı üzerindeki Funika Tekstil Mağazası’nın üst katındaki UFO Müzesi’nde meydana gelen olaydan sonra güvenlik görevlileri Halil İbrahim Gökçe ve Müze Sorumlusu Sait Kızılhan istifa dilekçesi verdi. Funika Tekstil Mağazası Sorumlusu Ramazan Tuna ise olayın ardından korktuğunu belirterek işten iki gün izin aldı ve gelmedi. Olay, Denizli İl Jandarma Alay Komutanlığı’na bildirildi. Jandarma olayla ilgili tahkikat başlattı. Uzaylı ziyaretinin tanıkları Ramazan Tuna, Sait Kızılhan ve Halil İbrahim Gökçe’nin önce Funika Holding İdari ve Güvenlik Amiri Hüseyin Avcı tarafından konuyla ilgili ifadeleri alındı. Ardından üç tanık jandarmaya ifade verdi. Asker emeklisi olan İdari Amir Hüseyin Avcı, “Olayı ciddiyetle soruşturuyoruz. Arkadaşlarımızı da korkmamaları konusunda ikna etmeye çalışıyoruz. Ayrıca ziyareti, İl Jandarma Alay Komutanlığı’na bildirdik ve bu konuda inceleme başlatıldı” diye konuştu.

Gözleri simsiyahtı
UFO Müzesi’nde yaşanan esrarengiz olayın görgü tanıklarından Ramazan Tuna, Sait Kızılhan ve Halil İbrahim Gökçe’nin ifadelerine göre şöyle gelişti, “Geçtiğimiz cumartesi günü öğle saatlerinde müzeye, 1.55-160 boylarında ve sürekli kafasını sallayan bir ziyaretçi geldi. Gözleri tamamen siyah ve gözbebekleri ile gözünün beyaz bölümü hiç olmayan ziyaretçi, burayı gezmek istediğini söyledi. Görevliler müzenin yukarıda olduğunu ve ücretsiz olarak müzeyi gezebileceğini belirttiler. Ziyaretçi yukarı çıktı ve müzede yaklaşık 20 dakika kaldı. Elinde ziyaretçi formu ile aşağı indi. Ayrıca UFO Müzesi defterine de izlenimlerini yazdı. Formu ters çevirip müze görevlisi Sait Kızılhan’ın önüne koydu. Ardından hızla müzeden dışarı çıktı. Dışarıda kulübede bekleyen güvenlik görevlisi ile göz göze geldi. Gencin hareketlerinden şüphelenen görevli yerinden kalkıp, ‘bir şey mi oldu’ diye sorunca ziyaretçi bu kez koşmaya başladı. 35 metrelik Denizli-İzmir Karayolu’nu 3 adımda hiç trafik yokmuş gibi geçti. Bu arada yeşil ışıkta akan trafiği elinin avucunu öne doğru getirerek bıçakla keser gibi kesti geçti. Yolun Denizli istikametine giden bölümünde durdu. Önünden geçen araçlar vardı. Bir anda adeta buharlaşarak ortadan kayboldu. Olay üzerine büyük şaşkınlık yaşayan üç görevli, konuyu firmanın üst düzey yöneticileri ile konuştu. Çok korkan Halil İbrahim Gökçe ve Müze Sorumlusu Sait Kızılhan istifa dilekçesi yazdı. Mağaza sorumlusu Ramazan Tuna ise iki gün izin aldı.

Form doldurdu
Ziyaretçi Formu’nun isim-soyad bölümüne adını Mehmet Duhan Mell olarak yazan ve adres bölümünü de Miganu Galaksisi Sitiyna Gazegeni Lamoon olarak dolduran garip ziyaretçi anı defterine de, notlar yazdı. Ziyaretçi, anı defterine, ‘Gerçekten hakkımızda güzel bir galeri hazırlamışsınız. Size teşekkür etmek isterdim. Burada daha fazla kalamayacağım. 2002 yılındaki Türk Hava Kuvvetleri pilotlarının şahit olduğu göktaşı olayında da emri ben verdim. Gezegeninizi uzaktan izliyoruz. Ben onlardan sadece bir tanesiyim. Başarılarınızın devamını dilerim’ şeklinde yazı yazdı. Yazının altında da, ne olduğu anlaşılamayan bir alfabe kullanarak başka notlar bıraktığı görüldü.


Olay ziyaretçinin el yazısı

‘Olayı duyunca heyecanlandım’
Uzay merakıyla tanınan, Dünya UFO Kongreleri’nin sponsorluğunu yapan, UFO marka kendi tekstil ürünlerini yaratarak Denizli’de UFO Müzesi kuran ve uzay seyahati için kayıt yaptıran Funika Holding’in sahibi Osman Nuri Sözkesen, firmanın İdari İşler ve Güvenlik Yönetmeni Hüseyin Avcı’nın bizzat olayla ilgili araştırma ve inceleme yaptığını belirtti. Sözkesen, “Olay ciddi bir şekilde araştırılıyor. Bir ziyaretçimiz olmuş. Büyük olasılıkla da ziyaretçi dostumuz uzaylı” dedi.

Parmak ve ayak izleri alındı
Denizli’deki Türkiye’nin İstanbul’dan sonra ikinci UFO Müzesi’nin bir uzaylı tarafından ziyaret edilmesi iddiası üzerine harekete geçen Denizli İl Jandarma Alay Komutanlığı ekipleri, müzeye gelerek binada araştırma ve inceleme yaptı. Görgü tanıkları Ramazan Tuna, Sait Kızılhan ve Halil İbrahim Gökçe’nin ifadelerini alan Jandarma, İzmir Asfaltı üzerindeki müze ve çevresinde arama yaptı. Müze içinde ve söz konusu ziyaretçinin dolaştığı alanlarda parmak ve ayak izi kontrolleri de gerçekleştirilirken, Funika Holding yöneticilerinin de ifadelerine başvurulacağını bildirdi.

yeniasır

01 Kasım 2006

Gabbly.com ile yeni sohbet deneyimleri

Gabbly chat sayesinde kişisel konuşma ortamları yaratabilir ve isterseniz sayfanıza kalıcı olarakta entegre edebilirsiniz. Kurulum ve kullanım olarak çok kolay. gabbly.com sitesine giderek url adresini girip konuşma kanalımızı oluşturuyoruz.İsterseniz ellede ayarlama yapabilirsiniz.Tek yapmanız gereken ” gabbly.com/ ” adresinin sonuna istediğiniz sitenin url’sini girmek.

Örnek: gabbly.com/google.com

Sizleri sohbet odamda görmekten mutluluk duyarım.

Örümcek Adam namaz öğretiyor

Örümcek-Adam hidayete mi erdi?

Geçtiğimiz günlerde Diyanet İşleri Başkanlığı çocuklar için bir namaz kitabı çıkardı; fakat bu kitap hiç de rastladığımız türden değil.

Free Image Hosting at www.ImageShack.us


Diyanet İşleri Başkanı yaptığı açıklamada şunları söyledi: �Çocuklarımızın ilgisini çekecek bir namaz kitabı düşünüyorduk. Bunun için sevilen bir çizgi kahraman olan Örümcek-Adam�ı kullanma fikri bize uygun geldi. Biliyorsunuz �Örümcek�, mağaranın girişine ağ örerek müşriklerin girmesine engel olduğu için İslam dünyasında ayrı bir yeri vardır.�

Kitabın içerdiği temel dini bilgilerin yanı sıra sonuna da bir Örümcek-Adam macerası eklenmiş. Fakat bu çizgi romanda bildiğimiz Örümcek-Adam`la karşılaşacaklarını uman küçükler hayal kırıklığına uğrayacaklar, çünkü burada namazı kaçırmak üzereyken örümcek hisleri zil çalan, suçlularla savaştıktan sonra dini sohbete giden bir Örümcek-Adam profili çizilmiş. Kitabın sonunda Örümcek-Adam`ın kendisine özenen çocuğa söylediği söz ise kitabın genel düşüncesini özetliyor: �En büyük süper kahramanlık kişinin kendi ahiretini kurtarmasıdır.�

Kitaba tepkiler büyüyor

Kitaba ilk tepki yurtdışından geldi. Amerika`da öfkeli bir grup Spider-Man fanatiği, Marvel Comics binasının önüne siyah Örümcek-Adam kostümü bıraktıktan sonra kitap aleyhinde sloganlar atmaya başladılar. Bu eylem üzerine bir yetkilinin: �Bu olay paralel evrenlerin yalnızca bir tanesinde geçiyor. Bunların sonsuz sayıda olduğu göz önüne alındığında bu kadar büyütülmesi anlamsız.� açıklamasında bulunması öfkeli kalabalığı sakinleştirmeye yetmedi.

Ülkemizde de İslamcı kesimden bir grup, Örümcek-Adam`ın giydiği kostüm nedeniyle alnının yere temas etmediği için kıldığı namazın kabul olmayacağını savunurken bir kısım da suçlularla sürekli savaşıp yaralanan bir süper kahramanın Şafi mezhebinden olmasının daha uygun olacağını öne sürdü. Dakik gazetesinden bir köşe yazarı ise: �Piyasada tonlarca süper kahraman dururken Örümcek-Adam�ın seçilmesi bütünüyle yanlış. Böyle yaparak bizlere örümcek kafalı diyenlere malzeme çıkarıyorsunuz. Aferin.� eleştirisinde bulunmuştu.

Haybedegi.com

30 Ekim 2006

TiddlyWiki: Kişisel Wiki, tek .html dosyasında

Malum son zamanlarda hepimizin gözdesi Wikipedia ve wiki teknolojileri. Öyle ki artık bir çok kişi arama yaparken daha rafine sonuçlara ulaşmak için Wikipedia’yı tercih etmekte.

Wiki teknolojisi o kadar gelişti ki, hemen her zevke hitap eden wikiler bulmak mümkün. Öte yandan defterlerime aldığım notları kaydedebileceğim, kurulumu basit bir wiki aramaktaydım ki karşıma TiddlyWiki çıktı.

Bütün yapmanız gereken Tiddly Wiki’nin ana sayfanızı harddiskinize (ya da benim tercihimdeki gibi USB diskinize) kaydetmek. Artık sizin de bir kopyanız oldu.

Eğer siz de hayata dair notlar almayı seviyorsanız, birsürü deftere birsürü notlar alıp, “ah keşke bunları etiketlere göre ayırsam da, yeri geldiğinde konu ile ilgili bir şeylere kolay ulaşabilsem” hem de bunu istersem bir web sunucusundan istersem de USB diskimden yapabilsem diyorsanız Tiddly Wiki tam size göre.

Buna ek olarak böyle bir kurulumu mümkün kuran javascript ile yapılan uygulamalar gerçekten ilgi çekici.


Not: Bu arada dolmakalem ve defterin yerini tabi ki tutmadığını, öte yandan bütün defterlerin de, markası ya da derisinin kalitesi ile değil, içine yazılanlar kadar değerli olduğunu, defter fetişinin çok da sağlıklı bir şey olmadını da unutmayalım ;)

fazlamesai.net

23 Ekim 2006

VNES: Java tabanlı çevrimiçi Nintendo oyunları

http://vnes.thatsanderskid.com/

17 Ekim 2006

Korsan avcısı korsan çıktı

Hürriyet Gazetesi’nin “e-yaşam” ekinin 13.10.2006 günü yayınlanan nüshasında “Korsanla savaşan BSA asıl kendi korsanmış” başlıklı bir haber yayınlandı.

Haberin ilginç kılan ise kamuoyu tarafından korsan yazılım satanlarla mücadele etmesi ile tanınan ama son dönemde yayınladığı reklamlarla “bilişim sektörüne zarar verdiği” iddia edilerek şimşekleri üzerine çeken BSA Türkiye’nin ülkemizdeki faaliyetlerinin yasal dayanağının olmadığının tescil edilmesiydi.

Hatırlanacağı üzere, BSA’nın yayınladığı reklamlardan rahatsızlık duyan bilişim sivil toplum örgütleri bir araya gelerek bir bildiri yayınlamışlardı.

BSA’nın tüm uyarılara rağmen yasadışı konumunu kabul etmemesi üzerine bu defa BSA’nın faaliyetleri ile ilgili olarak İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığı’na bir başvuru yapılmıştı.

BSA’nın yasal olmadığına ilişkin iddialar daha önce Sabah Gazetesi’nin 5 Mayıs 2006 günlü nüshasında “BSA’ya ‘yasal değil’ iddiası” başlığı ile duyurulmuştu.
Başvuru sonrasında da aynı tavrı sergilemesine rağmen, resmi olarak başvuru yapmak zorunda kalan BSA’nın henüz izin almadan faaliyetlerine devam etmesi nedeniyle İstanbul Valiliği İl Dernekler Müdürlüğü’ne bir yazı gönderildi ve BSA’nın faaliyetlerine devam ettiği bildirildi.

Ekim ayında yapılan bu başvuruya henüz bir yanıt verilmemiş olsa da, edinilen bilgilere göre BSA’ya para cezası uygulanması da gündeme geldi.

Başvurularla ilgili gelişmeler oldukça yavaş ilerlese de, BSA’nın haksız olduğu her geçen gün biraz daha ortaya çıktı ve sonunda Hürriyet Gazetesi’nin “e-yaşam” ekinde konu bir çok detayı ile yer aldı.

turk.internet.com

15 Ekim 2006

40 ışık yılı mesafeden sıcaklık ölçümü

Astronomlar, Güneş Sistemi dışında Dünya’ya 380 trilyon km uzaklıktaki bir gezegenin gece ve gündüz sıcaklığını ilk kez hesapladı.

Dünya’dan 40 ışık yılı uzaktaki Upsilon Andromedae-B, 1996 yılında keşfedilmişti.

WASHINGTON - Science Express dergisinde yayınlanan çalışmaya göre, NASA’ya ait Spitzer uzay teleskopunu kullanan uzmanlar, Upsilon Andromedae-B adını verdikleri gezegende geceyle gündüz arasındaki sıcaklık farkının yaklaşık 1400 derece olduğunu hesapladı.

2 milyar dolar değerindeki Spitzer Uzay Teleskobu, Hubble, Compton ve Chandra uzay teleskoplarıyla birlikte Dünya yörüngesindeki en büyük gözlem araçları.
Carnegie Institute astronomu Sara Seager araştırmayı, “Bu hesap, gaz devi olarak tanımlanan gezegenler hakkındaki düşüncelerimizi değiştirebilir” şeklinde yorumladı. Seager, “Astronomların çoğu, bu tip gezegenlerin yüzey sıcaklığının fazla değişiklik göstermediğini düşünüyordu. Ama gördük ki, bu gezegenin aydınlık yüzü çok sıcak, karanlık yüzü ise çok soğuk” diye konuştu.

Sıcak bir gaz topu olan Upsilon Andromedae-B, kendi güneşinin çevresinde 4.6 günde dönüyor. Dünya’dan 40 ışık yılı (380 trilyon kilometre) uzaklıktaki Upsilon Andromedae-B, 1996 yılında keşfedilmişti. Upsilon Andromedae güneşi ve üç uydusu, Güneş sistemi dışında keşfedilen çok gezegenli ilk sistem özelliği taşıyor.

Memelilerin 2.5 milyon yılı kaldı

Hollandalı araştırmacılar, Dünya’nın kendi ekseninde belli aralıklarla ani kaymasının yeryüzündeki memelilerin 2.5 milyon yıl sonra sonunu getireceğini öngörüyor.

Hollanda’nın Utrecht Üniversitesi uzmanı Jan van Dam, İspanya’da 22 milyon yıllık bir zaman aralığına yayılan yüzlerce fosil üzerinde yaptığı araştırmada Dünya’nın kendi ekseninde yaptığı ani ve güçlü kaymaların küresel iklime etkisinin memelilerin soyunu tükecek sonuçlar yarattığı fikrine vardı.

Dünya’nın kendi eksenindeki ani kayma 1.2 ila 2.4 milyon yılda bir küresel iklimde köklü değişiklikler meydana getiriyor. Bu değişim Dünya’yı aşırı soğutabiliyor, örneğin, kutup buzulları güneye iniyor veya aşırı yağışlar meydana geliyor. Van Dam’ın araştırmasında memelilerin küresel soğuma zamanlarında ciddi soy tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını gösteriyor. Küresel iklim sabitleşince de yeni türler yeniden filizlenme şansı buluyor.

Van Dam, bir sonraki ani kaymanın 2.5 milyon yıl içinde gerçekleşeceğini öngörüyor.

Kaynak: Araştırma İngiliz bilim dergisi Nature’da yayımlanmıştır.

Ceres’de Dünya’dan daha fazla tatlı su var

Ceres’in çapı 950km ve Güneş’ten 400 milyon km uzaklıkta bulunuyor.

Havai’de Mauna Kea tepesindeki Keck Teleskobu’ndan gelen görüntüler, Ceres’in yüzeyinde su bulunabileceği fikrini filizlendirdi. Gözlemi yapan ESA uzmanları, Ceres’in yüzeyinin yüzde 25’inin buzla kaplı olduğunu vurguluyor; bu rakam doğruysa, Ceres’de Dünya’dan daha fazla tatlı su buluyor demek.

Bilim insanları, kızılötesi görüntülerinden cüce gezegen Ceres’in 3-boyutlu haritasını çıkardı. Fransa’da bulunan Observatoire Paris-Meudon gözlemevinde yapılan son araştırmalarda Ceres’in yüzeyinin oldukça çeşitli bir yapıya sahip olduğu anlaşıldı.

Ceres’in 3-boyutlu haritasında mavi renkler, yüzeyde koyu renkli alanlara, sarı ise açık renkli alanlara işaret ediyor. Kutuplar ise yeterli veri elde edilemediği için karanlıkta kalıyor. Açık ve koyu renkli alanların meteor darbesiyle oluşmuş krater çukurları veya mineral depoları olduğu tahmin ediliyor. Ceres’in yeryüzünden çekilen kızılötesi görüntüleri ile Hubble Uzay Teleskobu ile çekilen görüntüleri arasında önemli netlik farkı var, ancak bilim insanları gezegensinin haritasını oluşturmak için farklı gözlemleri karşılaştırmalı olarak değerlendiriyor.

CERES’DE SU OLASILIĞI
Avrupa Uzay Dairesi’ne bağlı Güney Avrupa Gözlemevi uzmanı Dr. Christophe Dumas’a göre, “Ceres, Güneş Sistemi’nin oluşumundan bu yana su barındırıyor.” Gerçekten de Ceres’in yeraltında su bulunması halinde bu su kanallar yoluyla yüzeye çıkıyor, bu çıkışı esnasında da topraktaki mineralleri entegre ediyor olabilir. Bu minareller de kızıltesi görüntülerde tespit edilebilir.

1801’DE KEŞFEDİLMİŞTİ
Ceres’in kimyasal bileşenleri bilim insanlarının bir sonraki araştırma konusu olacak. Ceres’i Sicilyalı astronome Papaz Giuseppe Piazzi tarafından 1801’de keşfedilmişti. NASA, gelecek yıl Ceres’e Dawn adlı bir uzay aracı gönderecek.

Uluslararası Astronomi Birliği Ağustos ayında Ceres adlı gezegensi göktaşını son anda gezegen ilan etmekten vazgeçmişti. Mars ile Jüpiter arasında bulunan Ceres, Plütongiller ailesinin bir üyesi olarak sınıflandırılmıştı. Ceres’in yüzeyini gösteren harita ve gözlem sonuçları, ABD’nin Pasadena kentinde yapılan Division of Planetary Sciences toplantısında sunuldu.

Paleozoik dönemin dev böcekleri

Oksijen oranı artırıldığında böceklerin nefes borularının genişlediği ve buna bağlı olarak da bedenlerinin büyüdüğü belirlendi.

Havadaki oksijen fazlası böceklerin büyümesine neden oluyor. Araştırmacılara göre, oksijenin bugüne kıyasla yüzde 75 daha fazla olduğu 300 milyon yıl önce, yeyüzünde ‘dev böcek’ler geziniyordu.

VIRGINIA BEACH - Atmosferdeki oksijen oranı 300 milyon yıl önce yüzde 35’di, bugün bu oran yüzde 21. Atmosferdeki oksijen fazlalığından dolayı 300 milyon yıl önce, böceklerin bugüne göre dev sayılabilecek kadar büyük olduğu var sayılıyor. Paleozoik dönemde, kanat genişliği 60 santimetre’yi bulan sineklerin yaşadığı biliniyor. ABD’li Midwestern University uzmanı Alexander Kaiser’in tahminlerine göre, Paleozoik dönemde böcekler en az yüzde 10 daha büyüktü. Kaiser, oksijen fazlasıyla böceklerin büyümesi arasındaki ilişkiyi araştırdı.

İnsanlarda bir adet nefes borusu bulunurken; ancak böceklerde birçok nefes borusundan müteşekkil bir havalandırma sistemi var. Bu borular nefes alım-verimini ve oksijen dolaşımını sağlıyor. Böcekler insanlardan farklı olarak oksijeni kanla taşımıyor. Böcekler oksijeni deliklerinden soluyor ve birden çok nefes borusu yoluyla vücutlarında dolaştırıyor.

Böceğin ebatı, nefes borularının taşığı oksijen doğru orantılı olarak büyüyor. Büyük bir vücuda sahip bir böceğin oksijen ihtiyacını karşılamak için nefes sistemi boruları da esneyerek genişliyor.

Yapılan deneyde, boyları 2.54 milimetre (Tribolium castaneum) ile 4 santimetre (Eleodes obscura) arasında değişen 4 böcek türü incelendi. Deneyde, böceklerde vücutlarında hava sirkulasyonu yapmaya yarayan nefes borularının ne kadan esneyebileceği sınandı.

NEFES BORULARI GENİŞLİYOR
Deneyde kullanılan yapay atmosferde oksijen oranı artırıldığında, X-ışını görüntülerinde böceklerin nefes borularının yüzde 20 daha genişlediği belirlendi. Kaiser, böceklerin nefes sistemlerindeki bu genişlemenin vücutlarının normal şartlarda esneyebileceği limitin ötesinde olduğunu vurguluyor. Uzmanlar bu sonucu, böceklerin havadaki oksijen fazlasını tutmak için genişlemek zorunda kaldıkları şeklinde yorumladı. Böceklerin nefes borusu sistemi belli bir düzeye kadar esneyebiliyor.

15 SANTİMETRE’YE KADAR BÜYÜYEN BÖCEK TÜRÜ
Örneğin, bugünkü böcekler arasında Güney Amerika’da yaşayan Titanus giganteus adlı böcek türü, oksijen artışıyla maksimum 15 santimetre’ye kadar büyüyebiliyor. Kaiser’in tahminine göre, atmosfer geçmişte varsayıldığı gibi yüzde 35 oranında oksijene sahiptiyse, böceklerin nefes boruları bugünkü ebatlarına eşit olsa dahi, böcekler daha büyüktü.

Kaynak: Araştırma, American Physiological Society (ABD Fizyoloji Cemiyeti)’nin Virginia Beach’te yapılan toplantısında sunuldu.

Voodoo’yu satın alan HP oyun pazarında

Dünyanın ikinci büyük bilgisayar üreticisi Hewlett-Packard, oyun meraklıları için özel PC’ler üreten Kanadalı Voodoo Computers şirketini satın aldı. Satınalımın finansal detayları açıklanmadı.

SAN JOSE - Bilgisayar pazarında Dell’in ardından ikinci sırada bulanan HP, satış rakamlarını artırmak için özel pazarlara yöneliyor. Bilgisayar oyunları oynayan teknoloji meraklıları için pahalı ve güçlü makineler üreten Voodoo’yu satın alan HP, gelecek aylarda oyun pazarında yeni yatırımlar yapacağını göstermiş oldu. HP’nin Voodoo’yu satın alımı, Dell’in geçen aylarda yine oyun konusunda uzmanlaşan Alienware satınalımına bir karşılık olarak yorumlanıyor. Gelecek aylarda iki dev PC üreticisi arasındaki bilgisayar oyunları alanında rekabetin kızışması bekleniyor.

14 Ağustos 2006

Osmanlıca Karakter Seti

Pardus geliştiricileri, bir karakter seti olmadığı için bilgisayar ortamında varlığını sürdüremeyen Osmanlıca için harekete geçmiş.

Osmanlıcanın bir karakter setine sahip olacağını duymak güzel, ama en önemli konu Ali Işıngör‘ün yazısında bahsettiği gibi bugüne kadar 700 yıllık tarihimize ait belgelerin bilgisayar ortamına aktarılması konusunda bir çözüm bulunmamış olması.

13 Ağustos 2006

Arama motorları ‘küçük’leri kolluyor

Arama motorlarının küçük sitelere aranan sözcüğe göre normalden daha yüksek oranda kullanıcı aktarabildiği ortaya çıktı.

ABD’de Indiana Üniversitesi’nde bilgisayar mühendisi Filippo Menczer, internette büyük ve popüler sitelerin daha çok ziyaretçi çektiğini, ancak küçük sitelerin de arama motorlarından internetteki ölçeklerine göre daha fazla yararlandıklarını savunuyor. Küçük sitelerin öne çıkması için yapılan aramanın daha detaylı ve zor bulunur olması gerekiyor.

Arama motorları, aramalarda internette en çok linklenen ve en çok tıklanan sitelere öncelik veriyor. Bu yönlendirme metodu, popüler ve büyük sitelere avantaj sağladığı ve internette bir hiyerarşi yarattığı savıyla eleştiriliyor. Çünkü, arama motorlarına güvenerek kullanıcılar büyük sitelere giriş yaptığından, bu siteler daha da çok kullanıcı çekerek büyüyor. Böylece büyük siteleri sürekli büyüten bir döngü oluşuyor.

‘GOOGLEARŞİ’ DİYE BİR KAVRAM VAR

İnternet çevrelerinde bu duruma ‘Googlearşi’ veya Google hiyerarşisi adı veriliyor. Arama motorlarının kullanıcıyı yönlendirme metodlarını eleştiren uzmanlar, büyük sitelerin çok büyümesinin online ticareti olumsuz etkilediğini, kullanıcıyı daha ucuz mal satan küçük sitelerden uzak tuttuğunu belirtiyor.

İNTERNETTE KÜÇÜK BALIK DA HAYATTA KALABİLİR

İnternet gözlem şirketi Alexa’nın verilerine dayanan araştırmasında Menczer, arama motorlarının küçük sitelere internetteki ziyaretçi ölçeklerine ters orantılı olarak kullanıcı yönelttiğini savunuyor. Menczer’in araştırmasına göre, arama motorları matematiksel olarak gerçekten de büyük siteleri öne çıkarabiliyor. Ancak, kullanıcıların aramaları son derece kişisel ve spesifik olabildiğinden, gerekirse küçük sitelerin içeriği ile eşleşebiliyor. Diğer bir deyişle, aramalar detaylandıkça küçük sitelerin şansı da artıyor.

DETAYLI ARAMADA KÜÇÜK SİTE DAHA ŞANSLI

İnternetteki tüm aramalar sadece 10 genel sözcükten ibaret olsaydı, büyük siteler öne çıkardı. Ancak yapılan milyonlarca aramadaki yüzbinlerce spesifik arama, küçük sitelerin öne çıkmasını sağlıyor. Örneğin, Google’da ‘apple’ araması yapıldığında bu sözcükle özdeş en büyük site olan Apple bilgisayar şirketinin sitesi birinci sırada yeralıyor. Ancak, örneğin, bir elma türü veya elmayla ilintili daha spesifik bir sözcük girildiğinde arama motoru ilgili küçük siteyi başa çekiyor.

ntvmsnbc

05 Ağustos 2006

Kingston’da taşınabilir eğlence merkezi alanına girdi

Bellek üreticileri birer birer MP3 çalar ve benzeri ürünlere de ellerini atıyorlar. Uzun süredir MP3 çalar da sunmakta olan GeIL, TwinMOS ve Sandisk’e ek olarak Kingston da kendi medya oynatıcı cihazını tanıtmış durumda.

Yeni ürün Kingston K-PEX 100 ismini taşıyor ve 9.4 x 4.5 x 1.4 cm boyutlarında. 65 gramlık cihazın üzerinde 2″ boyutlu bir LCD ekran var, ekranın çözünürlüğü 220 x 176 piksel. Bilgisayarınıza USB 2.0 üzerinden bağlanan ürün MPX formatındaki videoları gösterebiliyor (AVI vs. formatların önceden dönüştürülmesi gerekiyor), MP3, WMA, OGG gibi ses formatlarını çalabiliyor, JPEG resimleri ve ayrıca text dosyalarını da görüntüleyebiliyor.

Bellek kapasitesi 1 ya da 2GB olarak seçilebilen cihazın üzerinde ek olarak miniSD kartlar için de bellek yuvası var ve böylece kapasite arttırılabiliniyor.

Cihaz her ne kadar ilginç olsa da, ekran çözünürlüğünün ve videoları önceden dönüştürme gerekliliğinin kullanıcılara pek cazip gelmeyeceğini düşünüyoruz. Ürün için henüz bir fiyat belirtilmemiş.

http://www.darkhardware.com/modules.php?op=modload&name=News

BENQ’dan dünyanın ilk HD HDMI destekli LCD

2002 yılının Nisan ayında Sony, Panasonic, Hitachi, Thomson ve Toshiba’nın bir araya gelerek geliştirmeye başladığı ve destekleyen cihazlar arasında sıkıştırılmamış ses ve görüntü aktarımı yapılabilmesine olanak sağlayan HDMI arabirimi gittikçe yaygınlaşıyor. HDMI destekli ekran kartlarından sonra LCD’ler de duyurulmaya başlandı. LCD monitörler de ilgi çekici modeller ile atılım içerisinde olan BENQ, düyanın ilk HD HDMI destekli LCD monitörünün satışına başlıyor.

BENQ’nun satışına başlayacağı yeni modeli olan FP241W, 24 inc’lik devasa WUXGA ekranıyla dikkat çekmekte. Monitör 1920 x 1200 gibi LCD monitörler açısından oldukça iyi sayılabilecek çözünürlük değerlerine sahip. Günümüz’ün en yüksek HD görüntü standardı olan 1080p (1080 sayısı düşey çizgi çözünürlüğü anlamında kullanılır. Yanındaki p harfi ise “progressive scan/non-interlaced anlamlarında kullanılır.)’ye tam destek veren monitör, 1000:1 kontrast oranı ve 500cd/m2 parlaklık değerlerine sahip. Ayrıca BENQ FP241W’nin her ne kadar 4 ve 2ms gibi daha düşük değerleri sunabilen LCD monitörler olsa da 6ms gibi oldukça düşük tepki süresine sahip. BENQ 6ms gibi düşük tepki süresini AMA (Advanced Motion Accelerator - Gelişmiş Hareket Hızlandırıcı) adını verdiği teknolojiyi kullanarak elde ediyor. LCD monitörler için standart cevap verme süresi her pixel’in siyahtan beyaza veya beyazdan siyaha dönme süresini belirtir. Ancak özellikle film ve oyunlar gibi uygulamalar renkleri gri’nin farklı tonlarını kullanarak oluştururlar. Bu sebeple siyahtan beyaza dönme süresi yüksek olsa bile bu oyunlarda ve filmlerde çok yüksek hız anlamına gelmiyor. Herhangi bir iki ton arasında griden griye geçiş süresi gerçek performansı belirler. İşte bu noktada BENQ, AMA teknolojisi ile tüm renkler arası geçiş süresini oldukça hızlandırıp tepki süresini düşürdüğünü belirtiyor.

567×248x474.2mm gibi boyutlara ve 10,6Kg ağırlığa sahip olan monitör 178 derecelik görüş açısına sahip. BenQ FP241W’yi ayrıca dikey olarak çevirip “Portre” modunda kullanabilmek te mümkün. Ayrıca monitör üzerinde USB, DVI-D, S-Video, Composite gibi değişik bağlantı alternatifleri de bulunmakta. Tabi monitörü önemli yapan özellik ise HDMI girişine sahip ilk monitör olması. Bu sayede daha önce Sapphire ve PowerColour gibi markaların duyurusunu yaptığı HDMI destekli ekran kartları ile birlikte kullanılarak yüksek görüntü kalitesi elde edilebileceği belirtiliyor. PIP (piture-in-picture) özelliğine de sahip olan monitör aynı anda 2 farklı kaynaktan görüntü alabilmenizi sağlayabiliyor.

Ağustos ayında satışına başlanması planlanan BenQ FP241W’nin yaklaşık 900$’lık bir fiyat etiketine sahip olması bekleniyor.

Gigabyte’tan dünyanın ilk çoklu dil desteği veren PDA telefonu

Özellikle kaliteli anakartları ile tanıdığımız Gigabyte da Asus gibi cep telefonu üretimine başladı. Duyurusunu yeni yaptığı dünyanın ilk çoklu dil desteği veren pocket pc telefonu ile Gigabyte oldukça iddialı geliyor.

Gigabyte gSmarti128′in özellikleri arasında en dikkat çekici olanı telefonun verdiği çoklu dil desteği. 98 farklı ülke’nin diline destek veren telefon çoklu dil desteğine sahip bir browser ve dosya gösterimciye de sahip. Ayrıca telefon üzerinde AltaVista’nın Babel Fish fonksiyonu da gelmekte. Bu sayede telefon kolayca dilden dile çeviri desteği de sağlayabiliyor. İşletim sistemi olarak en güncel Windows Mobile olan Windows Mobile 5.0 (AKU2)’yi kullanan telefonda yine Microsoft’un mesajlaşma ve güvenlik paketi (MSFP) de gelmekte. Bu sayede e-mailleri güvenli bir şekilde telefon’a aktarmak mümkün. Telefon özellikleri arasında dikkat çeken bir başka fonksiyon ise Filtre özelliği . Bu özellik ile telefon üzerindeki block list’e ekleyeceğiniz kişilerin sizi aramasını engelleyebilir yada telefonun özel bir melodi ile sizi haberdar etmesini sağlayabilirsiniz. Gigabyte gSmarti128′in iddialı olduğu noktalardan biri de Back-Up özelliği.Telefon Pocket-Ghost fonksiyonu ile önemli veri ve kişisel bilgilerinizin imajını alıp hafıza kartı üzerinde saklayabiliyor. Gigabyte gSmarti128 ile tv yayınlarını (NTSC/PAL) alabilmeniz ve radyo dinleyebilmeniz (FM) de mümkün. Tv yayınları için telefonun üzeride ki 2.4 inc’lik 262K dokunmatik TFT LCD ekran’ın oldukça başarılı olduğu belirtiliyor. Favori tv kanal ve radyo istasyonlarını da ayrıca düzenleyebiliyorsunuz.

Telefon’un diğer teknik özellikleri de oldukça dikkat çekici. 106.6×53.2×19.8mm boyutlara ve 130gr ağırlığa sahip olan telefonda İşlemci olarak, Intel’in 416Mhz PXA272 modelini kullanıyor. Kısa süre önce Intel, cep telefonları, pocket pc’ler, Blackberry ve PALM’in de kullandığı PXA işlemcilerini üreten ve şimdiye kadar yaklaşık 10 milyar$ yatırım yaptığı departmanını, anakartlardaki değişik kontrolcülerinden tanıdığımız Marvell firmasına sattı. Bunun sebebi olarak Intel, Symbian işletim sistemli smart phone’lar yüzünden küçülen pazarı göstersede, tamemen cpu’lara odaklanabilmek için bu bölümü sattığı söyleniyor.

Telefon bağlantı özellikleri açısından da oldukça zengin. WLan 802.11b+g, Bluetooth, GPRS, USB 1.1 ve Infrared üzerinden telefonu değişik kaynaklara bağlayabilmek mümkün. Gigabyte gSmarti128′in üzerinde dahili olarak 128mb rom, 64mb de ram bellek gelmekte.Telefon’u hafızası’nı MiniSD kart takarak genişletebilmek te mümkün. 2.1 mpx’lik digital zoom’lu kamera ile video ve resim çekebiliyor. Telefon MP3 ve WMA dosyalarını da çalabiliyor. Ayrıca Gigabyte gSmarti128′in 3.5 saate kadar konuşma, 125 saate kadar da bekleme süresi var. Yazılım olarak telefonun içinde Microsoft’un neredyse tüm uygulamaları gelmekte. Pocket MSN’den Office uygulamlarına kadar kullanıcıların ihtiyaç duyabilceği tüm yazılımlar var.

Duyurusu yeni yapılan Gigabyte gSmarti128′in piyasaya çıkış tarihi ve fiyatı hakkında henüz resmi bir bilgi bulunmuyor.

Dell XPS M2010 - Dell taşınabilirliğin sınırlarını zorluyor

Dizüstü bilgisayarlar sınırlı sabit disk kapasiteleri, ekran büyüklüğü ve performansları ile hep yardımcı bilgisayar rolünde kaldılar. Bu standartları değiştirecek birkaç model piyasaya çıktıysada şimdiye kadar böylesini muhtemelen görmemişsinizdir. 20″ geniş ekranlı, subwooferlı ses sistemi, 2GB toplam sistem belleği ve raid sabit diskler gibi özellikleri ile Dell XPS M2010 dizüstü bilgisayarlara yeni bir boyut kazandırıyor. 8kg civarındaki ağırlığı onun taşınabilirliğini biraz sorgulamamıza neden olsada özellikleri göz önüne alındığında hala portatif kalabilecek kadar güçlü.

Dell XPS M2010′ a ilk baktığımızda gözümüze çarpan devasa 20″ lik geniş lcd ekran. Dell’ in zaten çok kaliteli lcd monitörler ürettiği bilinen bir gerçek ve aynı kalite buradada devam ediyor. 1680 x 1050 çözünürlüğe kadar çıkabilen ekranın üstünde konumlandırlan 1.3 megapiksellik Logitech marka web kamerası da oldukça kullanışlı. Ayrıca Skype VoIP programı da sistemle birlikte hazır yüklü olarak geliyor.


20″ lik devasa lcd ekran ve destek bacağı

Bilgisayarın fiyatı 4500$ civarında olacak. Bu canavarı bu derece pahalı kılan diğer bileşenler ne diye soracak olursanız, Core Duo T2600 (2.16GHz) çift çekirdekli işlemcisi ile şimdiye kadarki en hızlı işlemciye sahip dizüstü. Sistemin grafik yükünü 256Mb belleğe sahip ATI Radeon Mobility X1800 ekran kartı kaldırıyor. 512Mb belleğe sahip 7900Go ekran kartlı dizüstü bilgisyarlar piyasaya çıkmış olsada, diğer bileşenleri sayesinde Dell XPS M2010 performans olarak muhtemelen onların önünde kalacaktır. Fakat yinede bu derece pahalı bir dizüstü sistemde niye X1800 yerine 7900Go ekran kartı tercih edilmemiş diye sormadan edemiyoruz.


Konsolun ortasındaki yuvarlak şeklin altına saklanan optik sürücü ve düğmeleri

Veri saklama görevi 2 adet 7200 devir/dk’ lık 100Gb kapasiteye sahip Hitachi marka disklere emanet. Raid 0 modunda çalışan diskler okuma yazma performansını maksimum düzeyde tutarak dizüstü sistemde masaüstü performansının yakalanmasına yardımcı oluyorlar. Sistemin ana belleği 2 adet 1GB DDR2-667 modülden oluşuyor. Masaüstü sistemlerde bile 1GB yaygın olarak kullanılırken 2GB bellek oldukça fark yaratacaktır.


Bluetooth arabirimi ile bağlanan fare ve klavye

Lcd ekranın alt tarafına konumlandırılan ( 4 adet sağda ve solda ) hoparlörler ve subwoofer, sistemin multimedya ihtiyaçlarını yeterince kaldırabilecek düzeyde. İşletim sistemi olarak Windows XP Media Center Edition 2005 yüklü olarak gelen Dell XPS M2010, ayrılabilen bluetooth klavyesi ve media center uzaktan kumandası sayesinde tam bir multimedya merkezi haline geliyor. Konsolun ortasındaki yuvarlak şekilli bölge, bir touchpad’ i andırsada gerçekte slot-in diye tabir ettiğimiz içeri sürme mantığı ile çalışan bir optik okuyucu. Çift katmanlı “+” ve “-” dahil bütün dvd medyalara kayıt yapabilen optik sürücünün ön tarafında oynatma tuşları konumlandırılmış.


Windows XP Media Center’ ı kontol etmek üzere tasarlanmış uzaktan kumanda

Yapılan performans testlerinde, aynı ekran kartına sahip masaüstü sistemler ile başabaş performans gösteren Dell XPS M2010, diğer uygulamalarda da benzer özelliklere sahip masaüstü sistemler ile aynı düzeyde. Bu kadar güçlü bileşenlere sahip olmasına rağmen, yapılan incelemede güç ihtiyacının standart bir dizüstü bilgisayarın çokta yukarısında olmadığı görülmüş. Zaten tam güçte 2 - 2.5 saat batarya ömrü göstermesi de bunun göstergesi.


Dell tam anlamıyla portatif mutimedya ve performans canavarı yaratmış

Media Center adaptasyonu ve uzaktan kontrol edilebilirliği, 20″ lik dev ekran ile birleşince ortaya dizüstü bilgisayarın üzerinde bir ürün çıkarmış. 4500 dolarlık fiyatı ve 8kg ağırlığı ile kesinlikle farklı bir kesime hitap eden Dell XPS M2010 oldukça ilgi çekecek ve yeni bir akımı başlatacak gibi ( mesela portatif htpc ler ).

01 Ağustos 2006

Bir Ekran Kartında Hem AGP hem PCI-E Slotu

Image

HIS geçtiğimiz günlerde yeni konsept ekran kartı hem PCI-E Slotuna sahip hemde AGP 8X slotuna sahip hibrit X1600Pro sunu tanıttı. Standart olarak 500MHz core hızı ve 128-bit veriyollu 800MHz DDR2 ramlere sahip olan kart aynı zamanda PCI-E modunda CrossFire a destek veriyor. Yakın zamanda AGP kart alıcak ve ilerde PCI-E sisteme geçicek olanlar için güzel bir seçenek olucağı kesin.

LG’den TV yayını alabilen ilk MP3 çalar

http://www.hardwaremanPublishia.com/content/view/744/9/

Nero’da overburn

Nero Configuration/Özellikler menüsünü açın.
Oradaki “yellow marker(min, sec, frm)” yazan yeri 80.00.00 olarak,
altındaki “red marker”yazan yeri 89.00.00 olarak değiştirin.
Sonra üstteki sekmelerden “expert features” yazan yere gelin.
Oradaki “enable overburn ‘disc-at-once’ burning “read the notes below” yazan
yerin yanındaki sekmeye işaret koyup hemen altındaki “maximum CD length”
yazan yeri 89.00.00 olarak değiştiriyorsun ve uygula ardından tamam diyerek
çıkın.Daha sonra CD yi yazmada son adım olan hız seçme bölümündeki iki tane
işaretli halde olan kutucuğun işaretini kaldırın.Sonra alttaki “more” yazısına
tıklayıp “track-at-once” yazan yeri “disc-at-once” olarak değiştirin.
Son olarak yazma hızı olarak en düşük hızı seçip yazma işlemini başlatın.
Bütün işlemleri doğru yaptıysanız “write overburn CD” diye bir uyarı çıkacaktır.
O yazıya tıkladığın andan yaklaşık 10 dakika sonra CD kullanıma hazır olacaktır.

01 Haziran 2006

Google ile Rapidshare’de dosya bulmak

rapidshare.de sitesi baz alınmıştır.rapidshare.com'da arama yapmak için aşağıdaki linklerdeki rapidshare.de adresini rapidshare.com yapmanız yeterlidir.


Rapİdshare’dekİ bütün (all) dosyalari görmek İçİn :
http://www.google.com/search?hl=en&lr=&as_qdr=all&q=+.*+site%3Arapidshare.de

Rapİdshare’dekİ Tüm Programlar Ve Sıkıştırılmış Dosyalarii GÖrmek İçin :
http://www.google.com/search?hl=en&lr=&as_qdr=all&q=.cab+OR+.exe+OR+.rar+OR+.zip+site%3Arapidshare.de&btnG=Search

Rapİdshare’dekİ Tüm Programlar Ve Sıkıştırılmış Dosyalarii GÖrmek İçin
http://www.google.com/search?hl=en&lr=&as_qdr=all&q=.cab+OR+.exe+OR+.rar+OR+.zip+site%3Arapidshare.de&btnG=Search

Rapİdshare’dekİ Tüm Fİlm Dosylarini GÖrmek İçin
http://www.google.com/search?hl=en&lr=&as_qdr=all&q=+.Avi+OR+.mpg+OR+.mpeg+site%3Arapidshare.de&btnG=Search

Rapİdshare’kekİ Tüm Rar Zİp Ve Exe Dosyalarini Görmek İçin
http://www.google.com/search?hl=en&lr=&as_qdr=all&q=.cab+OR+.exe+

26 Ocak 2006

PSP’de yazı yazmak artık zor değil

http://www.youtube.com/watch?v=_KbqaCRyVBY

02 Ocak 2006

XP’de rezerve bant genişliğini serbest bırakma

Başlat - Çalıştır

gpedit.msc yazıp çalıştırın

Bilgisayar Yapılandırılması
Yönetim şablonları

Qos Paket Zamanlayıcısı
-Ayrılabilir bant genişliğini sınırla’yı 2 kere tıklayıp DEVRE DIŞI seçin

01 Ocak 2006

Etiketler


ağustası
bilgi

cell
cpu
donanım
dualshock
etkinlik

gpl



işlemci


linux

oyun
playstation
playstation2
playstation3

ps2
ps3


sony
ubuntu
video
yazılım
yeni

Herkese merhaba

agustasi.blogspot.com

Ağ Ustası sitesine hoş geldiniz.



(NOT:Bu sitede yer alan bilgilerin sisteminize vereceği zararlardan bu site sorumlu DEĞİLDİR)