Havai’de Mauna Kea tepesindeki Keck Teleskobu’ndan gelen görüntüler, Ceres’in yüzeyinde su bulunabileceği fikrini filizlendirdi. Gözlemi yapan ESA uzmanları, Ceres’in yüzeyinin yüzde 25’inin buzla kaplı olduğunu vurguluyor; bu rakam doğruysa, Ceres’de Dünya’dan daha fazla tatlı su buluyor demek.
Bilim insanları, kızılötesi görüntülerinden cüce gezegen Ceres’in 3-boyutlu haritasını çıkardı. Fransa’da bulunan Observatoire Paris-Meudon gözlemevinde yapılan son araştırmalarda Ceres’in yüzeyinin oldukça çeşitli bir yapıya sahip olduğu anlaşıldı.
Ceres’in 3-boyutlu haritasında mavi renkler, yüzeyde koyu renkli alanlara, sarı ise açık renkli alanlara işaret ediyor. Kutuplar ise yeterli veri elde edilemediği için karanlıkta kalıyor. Açık ve koyu renkli alanların meteor darbesiyle oluşmuş krater çukurları veya mineral depoları olduğu tahmin ediliyor. Ceres’in yeryüzünden çekilen kızılötesi görüntüleri ile Hubble Uzay Teleskobu ile çekilen görüntüleri arasında önemli netlik farkı var, ancak bilim insanları gezegensinin haritasını oluşturmak için farklı gözlemleri karşılaştırmalı olarak değerlendiriyor.
CERES’DE SU OLASILIĞI
Avrupa Uzay Dairesi’ne bağlı Güney Avrupa Gözlemevi uzmanı Dr. Christophe Dumas’a göre, “Ceres, Güneş Sistemi’nin oluşumundan bu yana su barındırıyor.” Gerçekten de Ceres’in yeraltında su bulunması halinde bu su kanallar yoluyla yüzeye çıkıyor, bu çıkışı esnasında da topraktaki mineralleri entegre ediyor olabilir. Bu minareller de kızıltesi görüntülerde tespit edilebilir.
1801’DE KEŞFEDİLMİŞTİ
Ceres’in kimyasal bileşenleri bilim insanlarının bir sonraki araştırma konusu olacak. Ceres’i Sicilyalı astronome Papaz Giuseppe Piazzi tarafından 1801’de keşfedilmişti. NASA, gelecek yıl Ceres’e Dawn adlı bir uzay aracı gönderecek.
Uluslararası Astronomi Birliği Ağustos ayında Ceres adlı gezegensi göktaşını son anda gezegen ilan etmekten vazgeçmişti. Mars ile Jüpiter arasında bulunan Ceres, Plütongiller ailesinin bir üyesi olarak sınıflandırılmıştı. Ceres’in yüzeyini gösteren harita ve gözlem sonuçları, ABD’nin Pasadena kentinde yapılan Division of Planetary Sciences toplantısında sunuldu.
0 yorum:
Yorum Gönder