30 Ekim 2006

TiddlyWiki: Kişisel Wiki, tek .html dosyasında

Malum son zamanlarda hepimizin gözdesi Wikipedia ve wiki teknolojileri. Öyle ki artık bir çok kişi arama yaparken daha rafine sonuçlara ulaşmak için Wikipedia’yı tercih etmekte.

Wiki teknolojisi o kadar gelişti ki, hemen her zevke hitap eden wikiler bulmak mümkün. Öte yandan defterlerime aldığım notları kaydedebileceğim, kurulumu basit bir wiki aramaktaydım ki karşıma TiddlyWiki çıktı.

Bütün yapmanız gereken Tiddly Wiki’nin ana sayfanızı harddiskinize (ya da benim tercihimdeki gibi USB diskinize) kaydetmek. Artık sizin de bir kopyanız oldu.

Eğer siz de hayata dair notlar almayı seviyorsanız, birsürü deftere birsürü notlar alıp, “ah keşke bunları etiketlere göre ayırsam da, yeri geldiğinde konu ile ilgili bir şeylere kolay ulaşabilsem” hem de bunu istersem bir web sunucusundan istersem de USB diskimden yapabilsem diyorsanız Tiddly Wiki tam size göre.

Buna ek olarak böyle bir kurulumu mümkün kuran javascript ile yapılan uygulamalar gerçekten ilgi çekici.


Not: Bu arada dolmakalem ve defterin yerini tabi ki tutmadığını, öte yandan bütün defterlerin de, markası ya da derisinin kalitesi ile değil, içine yazılanlar kadar değerli olduğunu, defter fetişinin çok da sağlıklı bir şey olmadını da unutmayalım ;)

fazlamesai.net

23 Ekim 2006

VNES: Java tabanlı çevrimiçi Nintendo oyunları

http://vnes.thatsanderskid.com/

17 Ekim 2006

Korsan avcısı korsan çıktı

Hürriyet Gazetesi’nin “e-yaşam” ekinin 13.10.2006 günü yayınlanan nüshasında “Korsanla savaşan BSA asıl kendi korsanmış” başlıklı bir haber yayınlandı.

Haberin ilginç kılan ise kamuoyu tarafından korsan yazılım satanlarla mücadele etmesi ile tanınan ama son dönemde yayınladığı reklamlarla “bilişim sektörüne zarar verdiği” iddia edilerek şimşekleri üzerine çeken BSA Türkiye’nin ülkemizdeki faaliyetlerinin yasal dayanağının olmadığının tescil edilmesiydi.

Hatırlanacağı üzere, BSA’nın yayınladığı reklamlardan rahatsızlık duyan bilişim sivil toplum örgütleri bir araya gelerek bir bildiri yayınlamışlardı.

BSA’nın tüm uyarılara rağmen yasadışı konumunu kabul etmemesi üzerine bu defa BSA’nın faaliyetleri ile ilgili olarak İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığı’na bir başvuru yapılmıştı.

BSA’nın yasal olmadığına ilişkin iddialar daha önce Sabah Gazetesi’nin 5 Mayıs 2006 günlü nüshasında “BSA’ya ‘yasal değil’ iddiası” başlığı ile duyurulmuştu.
Başvuru sonrasında da aynı tavrı sergilemesine rağmen, resmi olarak başvuru yapmak zorunda kalan BSA’nın henüz izin almadan faaliyetlerine devam etmesi nedeniyle İstanbul Valiliği İl Dernekler Müdürlüğü’ne bir yazı gönderildi ve BSA’nın faaliyetlerine devam ettiği bildirildi.

Ekim ayında yapılan bu başvuruya henüz bir yanıt verilmemiş olsa da, edinilen bilgilere göre BSA’ya para cezası uygulanması da gündeme geldi.

Başvurularla ilgili gelişmeler oldukça yavaş ilerlese de, BSA’nın haksız olduğu her geçen gün biraz daha ortaya çıktı ve sonunda Hürriyet Gazetesi’nin “e-yaşam” ekinde konu bir çok detayı ile yer aldı.

turk.internet.com

15 Ekim 2006

40 ışık yılı mesafeden sıcaklık ölçümü

Astronomlar, Güneş Sistemi dışında Dünya’ya 380 trilyon km uzaklıktaki bir gezegenin gece ve gündüz sıcaklığını ilk kez hesapladı.

Dünya’dan 40 ışık yılı uzaktaki Upsilon Andromedae-B, 1996 yılında keşfedilmişti.

WASHINGTON - Science Express dergisinde yayınlanan çalışmaya göre, NASA’ya ait Spitzer uzay teleskopunu kullanan uzmanlar, Upsilon Andromedae-B adını verdikleri gezegende geceyle gündüz arasındaki sıcaklık farkının yaklaşık 1400 derece olduğunu hesapladı.

2 milyar dolar değerindeki Spitzer Uzay Teleskobu, Hubble, Compton ve Chandra uzay teleskoplarıyla birlikte Dünya yörüngesindeki en büyük gözlem araçları.
Carnegie Institute astronomu Sara Seager araştırmayı, “Bu hesap, gaz devi olarak tanımlanan gezegenler hakkındaki düşüncelerimizi değiştirebilir” şeklinde yorumladı. Seager, “Astronomların çoğu, bu tip gezegenlerin yüzey sıcaklığının fazla değişiklik göstermediğini düşünüyordu. Ama gördük ki, bu gezegenin aydınlık yüzü çok sıcak, karanlık yüzü ise çok soğuk” diye konuştu.

Sıcak bir gaz topu olan Upsilon Andromedae-B, kendi güneşinin çevresinde 4.6 günde dönüyor. Dünya’dan 40 ışık yılı (380 trilyon kilometre) uzaklıktaki Upsilon Andromedae-B, 1996 yılında keşfedilmişti. Upsilon Andromedae güneşi ve üç uydusu, Güneş sistemi dışında keşfedilen çok gezegenli ilk sistem özelliği taşıyor.

Memelilerin 2.5 milyon yılı kaldı

Hollandalı araştırmacılar, Dünya’nın kendi ekseninde belli aralıklarla ani kaymasının yeryüzündeki memelilerin 2.5 milyon yıl sonra sonunu getireceğini öngörüyor.

Hollanda’nın Utrecht Üniversitesi uzmanı Jan van Dam, İspanya’da 22 milyon yıllık bir zaman aralığına yayılan yüzlerce fosil üzerinde yaptığı araştırmada Dünya’nın kendi ekseninde yaptığı ani ve güçlü kaymaların küresel iklime etkisinin memelilerin soyunu tükecek sonuçlar yarattığı fikrine vardı.

Dünya’nın kendi eksenindeki ani kayma 1.2 ila 2.4 milyon yılda bir küresel iklimde köklü değişiklikler meydana getiriyor. Bu değişim Dünya’yı aşırı soğutabiliyor, örneğin, kutup buzulları güneye iniyor veya aşırı yağışlar meydana geliyor. Van Dam’ın araştırmasında memelilerin küresel soğuma zamanlarında ciddi soy tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını gösteriyor. Küresel iklim sabitleşince de yeni türler yeniden filizlenme şansı buluyor.

Van Dam, bir sonraki ani kaymanın 2.5 milyon yıl içinde gerçekleşeceğini öngörüyor.

Kaynak: Araştırma İngiliz bilim dergisi Nature’da yayımlanmıştır.

Ceres’de Dünya’dan daha fazla tatlı su var

Ceres’in çapı 950km ve Güneş’ten 400 milyon km uzaklıkta bulunuyor.

Havai’de Mauna Kea tepesindeki Keck Teleskobu’ndan gelen görüntüler, Ceres’in yüzeyinde su bulunabileceği fikrini filizlendirdi. Gözlemi yapan ESA uzmanları, Ceres’in yüzeyinin yüzde 25’inin buzla kaplı olduğunu vurguluyor; bu rakam doğruysa, Ceres’de Dünya’dan daha fazla tatlı su buluyor demek.

Bilim insanları, kızılötesi görüntülerinden cüce gezegen Ceres’in 3-boyutlu haritasını çıkardı. Fransa’da bulunan Observatoire Paris-Meudon gözlemevinde yapılan son araştırmalarda Ceres’in yüzeyinin oldukça çeşitli bir yapıya sahip olduğu anlaşıldı.

Ceres’in 3-boyutlu haritasında mavi renkler, yüzeyde koyu renkli alanlara, sarı ise açık renkli alanlara işaret ediyor. Kutuplar ise yeterli veri elde edilemediği için karanlıkta kalıyor. Açık ve koyu renkli alanların meteor darbesiyle oluşmuş krater çukurları veya mineral depoları olduğu tahmin ediliyor. Ceres’in yeryüzünden çekilen kızılötesi görüntüleri ile Hubble Uzay Teleskobu ile çekilen görüntüleri arasında önemli netlik farkı var, ancak bilim insanları gezegensinin haritasını oluşturmak için farklı gözlemleri karşılaştırmalı olarak değerlendiriyor.

CERES’DE SU OLASILIĞI
Avrupa Uzay Dairesi’ne bağlı Güney Avrupa Gözlemevi uzmanı Dr. Christophe Dumas’a göre, “Ceres, Güneş Sistemi’nin oluşumundan bu yana su barındırıyor.” Gerçekten de Ceres’in yeraltında su bulunması halinde bu su kanallar yoluyla yüzeye çıkıyor, bu çıkışı esnasında da topraktaki mineralleri entegre ediyor olabilir. Bu minareller de kızıltesi görüntülerde tespit edilebilir.

1801’DE KEŞFEDİLMİŞTİ
Ceres’in kimyasal bileşenleri bilim insanlarının bir sonraki araştırma konusu olacak. Ceres’i Sicilyalı astronome Papaz Giuseppe Piazzi tarafından 1801’de keşfedilmişti. NASA, gelecek yıl Ceres’e Dawn adlı bir uzay aracı gönderecek.

Uluslararası Astronomi Birliği Ağustos ayında Ceres adlı gezegensi göktaşını son anda gezegen ilan etmekten vazgeçmişti. Mars ile Jüpiter arasında bulunan Ceres, Plütongiller ailesinin bir üyesi olarak sınıflandırılmıştı. Ceres’in yüzeyini gösteren harita ve gözlem sonuçları, ABD’nin Pasadena kentinde yapılan Division of Planetary Sciences toplantısında sunuldu.

Paleozoik dönemin dev böcekleri

Oksijen oranı artırıldığında böceklerin nefes borularının genişlediği ve buna bağlı olarak da bedenlerinin büyüdüğü belirlendi.

Havadaki oksijen fazlası böceklerin büyümesine neden oluyor. Araştırmacılara göre, oksijenin bugüne kıyasla yüzde 75 daha fazla olduğu 300 milyon yıl önce, yeyüzünde ‘dev böcek’ler geziniyordu.

VIRGINIA BEACH - Atmosferdeki oksijen oranı 300 milyon yıl önce yüzde 35’di, bugün bu oran yüzde 21. Atmosferdeki oksijen fazlalığından dolayı 300 milyon yıl önce, böceklerin bugüne göre dev sayılabilecek kadar büyük olduğu var sayılıyor. Paleozoik dönemde, kanat genişliği 60 santimetre’yi bulan sineklerin yaşadığı biliniyor. ABD’li Midwestern University uzmanı Alexander Kaiser’in tahminlerine göre, Paleozoik dönemde böcekler en az yüzde 10 daha büyüktü. Kaiser, oksijen fazlasıyla böceklerin büyümesi arasındaki ilişkiyi araştırdı.

İnsanlarda bir adet nefes borusu bulunurken; ancak böceklerde birçok nefes borusundan müteşekkil bir havalandırma sistemi var. Bu borular nefes alım-verimini ve oksijen dolaşımını sağlıyor. Böcekler insanlardan farklı olarak oksijeni kanla taşımıyor. Böcekler oksijeni deliklerinden soluyor ve birden çok nefes borusu yoluyla vücutlarında dolaştırıyor.

Böceğin ebatı, nefes borularının taşığı oksijen doğru orantılı olarak büyüyor. Büyük bir vücuda sahip bir böceğin oksijen ihtiyacını karşılamak için nefes sistemi boruları da esneyerek genişliyor.

Yapılan deneyde, boyları 2.54 milimetre (Tribolium castaneum) ile 4 santimetre (Eleodes obscura) arasında değişen 4 böcek türü incelendi. Deneyde, böceklerde vücutlarında hava sirkulasyonu yapmaya yarayan nefes borularının ne kadan esneyebileceği sınandı.

NEFES BORULARI GENİŞLİYOR
Deneyde kullanılan yapay atmosferde oksijen oranı artırıldığında, X-ışını görüntülerinde böceklerin nefes borularının yüzde 20 daha genişlediği belirlendi. Kaiser, böceklerin nefes sistemlerindeki bu genişlemenin vücutlarının normal şartlarda esneyebileceği limitin ötesinde olduğunu vurguluyor. Uzmanlar bu sonucu, böceklerin havadaki oksijen fazlasını tutmak için genişlemek zorunda kaldıkları şeklinde yorumladı. Böceklerin nefes borusu sistemi belli bir düzeye kadar esneyebiliyor.

15 SANTİMETRE’YE KADAR BÜYÜYEN BÖCEK TÜRÜ
Örneğin, bugünkü böcekler arasında Güney Amerika’da yaşayan Titanus giganteus adlı böcek türü, oksijen artışıyla maksimum 15 santimetre’ye kadar büyüyebiliyor. Kaiser’in tahminine göre, atmosfer geçmişte varsayıldığı gibi yüzde 35 oranında oksijene sahiptiyse, böceklerin nefes boruları bugünkü ebatlarına eşit olsa dahi, böcekler daha büyüktü.

Kaynak: Araştırma, American Physiological Society (ABD Fizyoloji Cemiyeti)’nin Virginia Beach’te yapılan toplantısında sunuldu.

Voodoo’yu satın alan HP oyun pazarında

Dünyanın ikinci büyük bilgisayar üreticisi Hewlett-Packard, oyun meraklıları için özel PC’ler üreten Kanadalı Voodoo Computers şirketini satın aldı. Satınalımın finansal detayları açıklanmadı.

SAN JOSE - Bilgisayar pazarında Dell’in ardından ikinci sırada bulanan HP, satış rakamlarını artırmak için özel pazarlara yöneliyor. Bilgisayar oyunları oynayan teknoloji meraklıları için pahalı ve güçlü makineler üreten Voodoo’yu satın alan HP, gelecek aylarda oyun pazarında yeni yatırımlar yapacağını göstermiş oldu. HP’nin Voodoo’yu satın alımı, Dell’in geçen aylarda yine oyun konusunda uzmanlaşan Alienware satınalımına bir karşılık olarak yorumlanıyor. Gelecek aylarda iki dev PC üreticisi arasındaki bilgisayar oyunları alanında rekabetin kızışması bekleniyor.